Rüyamda okuduğum üniversitenin kantinindeyim. Oturuyoruz. Sonra şarkı okumaya başlıyor herkes ve bir anda çocuklardan biri sanırım ışığı kapatıyor ve her yer karanlık oluyor. Sonra ışıklar yanınca ben karşımdakı kağıta resim çiziyormuşum (karanlıkta nasıl çizdiysem :D) ışıklar yanınca bitirmiş oluyorum. Renkli kalemlerle tanımadığım bir bayrak resmi çizmişim. Bir arkadaşım sen sanata düşkünsün böyle hemencecik resimçizdiğine göre. Neyse kantinden çıkınca fark ediyorum ki ayakkabılarım ayağımda yok. çıplak ayakla dolaşıyormuşum. Nerdiven tarafa giden büyük holde bir sürü ayakkabı görüyorum. Sanki alışverişte olmuş gibi. Ben ayakkabılarım nerde diye telaş yapınca bir arkadaşım beni bu ayakkabılar tarafa çekiyor ve "sorun değil şu sıralar herkeste oluyor. Burdan istediğini seçe bilirsin" Anladığım kadarıyla raflarda kaybolmuş ayakkabıları koymuşlar. çünkü çok kötü durumda olmasalar bile bir az kullanılmış gözüküyordu. Neyse arkadaşım yüksek topuk önerirken ben bir boz renkli spor ayakkabı seçiyorum ama ölçüsü büyük oluyor. Yerine koyunca başka bir diğer arkadaşım o ayakkabıları götürüp giydi. Sonra yanımda zaten kendi beyaz spor ayakkabılarımı gördüm ve onları giydim. Ayakkabımı giydiğim sırada hoşlandığım çocuk nerdivenlerden düşerken bana bir baktı sonra gitti. Neyse ayakkabılarımı giydikten sonra üst kata kalktım ki,derse gireyim. ama önce lavaboya gittim. Lavaboda tuvalet yoktu sadece el yüz yıkama yeri bulunuyordu. Neyse elimi yıkayınca bal arısı ve renkli kahverengi kelebek gördüm.ikisi de kocaman. Ama bir anda kelebek arıyı yutmaya başladı. Kafasını yutmuş kelebek ama arı kuyruk tarafıyla iyneler atıyor ve neşter akıtıyordu ok gibi. Onlar atıldıkca da ben o ok gibi atışları ıskalamaya çalıştım. Sonra saçımı toparlamak istedim ama bir baktım üzerimde kazak değil ince askılı bluzmuş. Bel dekoltesi çok bir bluz (ki genelde öyle bir şeyle dışarı çıkmam bile) o yüzden saçlrımı açık koydum pek belimi kapatmasa da. Sonra da çıkıp derse girdim.