rüyamda dışarda bilmediğim fakat daha önce başka bir rüyamda gördüğüm bir yerdeyim orada oturur arkadaşlarımla muhabbet ederim çıkışta eve dönerken birşeyler almak için markete girerim ve markette bir kokuyla karşılaşırım o kadar güzel gelirki koku aranır dururum bu kokunun hangi meyve veya sebzeden geldiği bulmak için o kadar çok yoğun bir güzeldirki yanında duran balıkçının balık kokusunu bastırır derken kokunun tadım amaçlı kesilmiş yarısı yenilmiş bir kavundan geldiğini anlarım ve market sahibine sorarım kavunlar nerde diye dediği yerde 3tane kavun vardır biri normal renginde fakat iyice buruşmuş içi su doludur diğer ikisi yeşil tam olmamış kavundur iki yeşil tam olmamış bez torbaya koyar kasaya giderim kasada adam daha poşetin içini görmeden sorar o karpuzları nerden buldun diye bende ne karpuzu diyip torbayı açıp baktığımda kavunlar 2 büyük olgun karpuz olmuşlardır adam sorar nerden buldun karpuzları bende karpuz yok ben karpuz satmam der onları aldığın yere koy der başka kavun al der bende gider koyarım diğer içi su dolu içi boşalmış nerdeyse sadece kabuğu kalmış fakat hiç kesilmemiş kavunu elimi alır giderim abi bir bu kalmış bunada baksana der sallarım içindeki su sesini duyurmak için abi o olmaz deyip onuda yerine koy der başka bak der başka yok dediğimde yapacak şey yok o bozulmuş onu satmam der kesilmiş kavunu almak isterim zaten onun kokusu mis kokuludur onuda satmam der abi bak kesilen yerin rengi değişmiş açık durmaktan ver bari ben yiyeyim sat bana diye ısrar edince satmaya karar verir git bak bakalım başka bişeyler alcakmısın der 1 şişede şarap almak isterim (şarap içen birisi değilim) alırım kasaya geldiğimde büyük şarap şişesi küçük su şişesi olur sesimi çıkarmam vardır bir hayır derim ödeme yaparım zaten sorarım kendime şarap içmemki neden şarap aldım ben derim marketten çıkarım fakat devamlı geldiğim bir yer olmadığından havada karardığından yolu tam kestiremem biraz yürür şüpheye düşerim doğru yoldamıyım diye ama kayıp olmamışımdır balkonda bir yaşlı teyze görürüm çok yaşlıdır ona seslenirim teyze buralarda bir yerlerde dolmuş durakları varmış ben bulamadım tarif edermisin ben buranın yabancısıyım derim bekle geliyorum der utanırım yaşlı teyzeyi aşağıya indireceğim için teyze sen tarif et ben bulurum derim teyze bulamazsın o sarhoş halinle der sarhoş değilimdir içki içmemişimdir ne sarhoşluğu derken birden bir sarhoşluk çöker üstüme teyze girer koluma ve nasıl da biniyorsun bu hallerde 20 numaraya nasıl buluyorsun evi der (20 numara benim oturduğum yerlere giden otobüs numarasıdır) ben teyzede bir keramet bir sır gördüğümden sesimi çıkarmam fakat teyze beni başka yöne götürür evimden başka yöne ben dolmuşa binecem teyze derim ben seni otobüse bindircem evladım der evimin semtini bilmediği halde nasıl bindirecek beni diyorum 20 numara dediği aklıma geliyor sesimi çıkarmıyorum yürüyorum teyzeyle o yaşlı teyze her geçen süre gençleşmeye başlar kolumda sahile indirir yalan söyler metroya geldik der ve kumsala ineriz denizde gece olsada 4 5 gemi görürüm kumsal kalabalıktır hep aklımda evimin yolu vardır ve kesin karar veririm artık evimi bulamam çünkü kumsaldan nereye gideceğimi bilmem geride dönemem çünkü hiç yola bakmakdım gelene kadar o teyzenin yüzünü izledim nasıl gençleştiğini hiç yüzünden almadım gözlerimi fakat kadın güzel bir kadın değidir çok çirkin bir kadın olmmuştur kumsalda 3 polis arabasının önüne dizilmiş 3 polis vardır teyze kadın olmuştur ve niyetinin kötü beni kaybetmek olduğunu düşünmeye başlarım polislere şikayet edeyim mi diye düşünürken polislerin yanından geçip gideriz polis arkamdan ismimle seslenir ve sert bir üslupla biz seni izliyoruz ve görüyoruz yukarılarda takılıyorsun takılma oralar sana göre değil takılacaksan aşağılarda takıl der bende abi madem beni tanıyor ve biliyorsun beni evime götürürmüsün ben kayboldum derim polis gülümser olmaz sonra hep bizden yardım beklersin kendin bulacaksın biz seni gerektiği için uyardık der ve uyanırım .