1.Durugörü: Mor renkli defterin üzerinde küçük siyah bir karınca zorla yürümeye çalışıyordu. Bir iki adım geri gider gibi olsada yine de ilerlemeye devam ediyordu. Defterin çeyreğini geçmişti. Ne sağa ne sola sapıyordu. Dümdüz ilerliyordu.
İkinci Durugörü: Bir bebek gördüm sarışın küçük bir bebek oturmuş bana bakıyordu. Altında sadece bez vardı, bir tarafında annesi ve bir tarafinda babası vardı. Onlar yere bakıyordu ve üzgündüler. Üçüncü Durugörü: Bu durugörü rüya karışımı bir şeydi. Amcamgilin evin önünde kocaman deniz vardı ve ben denizden biraz aralı denize paralel şekilde yürüyordum. Havada yağmur havası vardı. Gökyüzü bembeyazdı ve gökyüzünden denize kocaman kocaman beyaz taşlar düşüyordu, kütle şeklinde mermer gibi ama mermer kadar düz değildi taşlar ,ürperdim, deniz taşarsa korkusu oluştu o esnada denizin sığ yerine düşen taş denizin taşmasina neden oldu. Üzerime gelmesin diye sıçradım kıyametin koptuğunu düşündüm. Köşeyi döndüm evimize giden yola girdim, Evimizin kapısını açtım arkamı döndüğümde ambulansta kalbi duran kişiye kalp masajı yapılıyordu. O an ilk aklıma gelen herkesin başına felaket gelse kim birbirine yardım edebilir ki düşüncesi oldu,üzüldüm bir an. Sonra içeri girdim kapıyı kapattım ve bütün korkulardan, üzüntülerden sıyrıldığımı hissettim.