Rüyamda, iyice düşününce hatırlayabiliyorum neresi olduğunu, Kavaklıdere'de teyzemlerin evinin deposundaymışız. Esasen şu an görev yaptığım okulun odunluğundayız, düşünüyorum bu fırtınaya bu deponun çatısı dayanamaz ki diye. Ben, benden küçük iki tane çocuk ki biri şişmanmış, kız kardeşim. Gerçi kız kardeşim dışarıya çıkmışmış, nerede olduğunu da bilmiyorum.
O depoya sığınmışız biz, çünkü dışarıda öyle bir fırtına kopmuş ki, anlatmak çok zor. Hayal ediniz, Çok hızlı rüzgarlar, fırtınalar. ... Tozu, dumanı, toprağı kendine katmış, kaldırmış, turuncu turuncu, kara kara rüzgarlar, fırtınalar. Yağmurlar, Karlar. Hepsi beraber. Hava çok soğuk. ...
Ben böyle bir rüya daha evvel görmedim. Kilerin pencereleri yok. Kapısı yok. İçeriye öyle bir rüzgar giriyor ki, herkes bir yerlere, duvarlara tutunarak hayatta kalmaya çalışıyor. Gerçekte öyle bir şey yok ama bu kilerin teyzemlerin evine bakan tarafında kapısı varmış, o kapıda toplanmışız bu iki çocukla beraber. Yere tutunmuşuz, ben de onların üzerine kapanmışım yağmur onları etkilemesin diye. Birbiri ardınca emekleyerek teyzemlerin evine doğru ilerledik o hengamede, o karın içinde.
Sonra da uyandım zaten, biraz evvel gördüm bu rüyayı. Çok korkunçtu, halen çok korkuyorum. Lütfen, yorumlara muhtacım.