Evdeydim ve karanlık yağmurlu kasvetli bir hava vardı(geç saatlerdi aslında, sadece hava yağmurlu diye karanlık değildi yani). Ailem ve benim(özellikle annem ve benim)içimiz aşırı huzursuzdu böyle bir havanında etkisiyle. Her gün olduğu gibi annem çöpleri çıkarmamı istedi ve çöpleri 3 sokak yanımızdaki çöp konteynerine götürdüm. Sonra apartmanın bahçesine girdim ve apartman kapısına doğru yöneldim. Birden apartmandan çook eski öleli uzuun yıllar olmuş "Cemile Teyze" çıktı karşıma. Bastonla yürüyordu ve bana "Oğuzhan ben kalp krizi geçirdim" dedi ve başka bir şey demedi ama ayaktaydı sadece bitkin görünüyordu. Hiçbir şey demedim. (Cemile teyze yaşadığında bizim komşumuzdu, ben onu bildim bileli hep yaşlıydı, öleli zaten çok uzun zama oldu ve hani yaşadığı süre boyunca benle konuşmuş olduğu toplam 1 kelime bile yoktur) sonrasında bizim dairenin kapısına gittim ve hızlıca çaldım kapıyı. Annem açtı ve cemile teyzenin bana söylediğini söyledim, "birlikte bakalım yardım edelim" gibisinden bir şey söyledim. Çünkü annem yaşlılara çok değer verir çok yardımsever davranırdı. Sonrasında tam apartmanın kapısından çıktık derken gözlerime inanamadım. Cemile teyze yerde yatıyordu ölmüştü ve karnını tutuyordu. Apartmandan diğer komşular ve bizim aileden başka birileride ordaydı. Cemile teyzenin karnında bir kesik vardı biri kesip içinden bir şey çıkarmış gibiydi ve etraf kan gölüne dönmüştü, her yerde et/bağırsak gibi parçalar kanlar vardı, apartman bahçesinin heryerine dağılmıştı bu parçalar. Sonrasında o ortamdaki herkese "sakın dokunmayın, ambulansı aradınız mı?, dokunmayın parmak izi bırakmayın bunu kimin yaptığını bulmamız lazım" telkinleri savuruyordum. Tabi pek bir anlam ifade etmemişti, yardım etmeye çalışırken bir çok kişinin elleri boydan boya kana bulanmıştı(burada en dikkatimi çekende öz ablamın elleriydi). Son olarak herkesin kusmaya başladığını ve Cemile teyzenin ölü olmasına rağmen kustuğunu gördüm. Telefonumdan ambulansı aramak isterken uyandım. Uyandığımda boğazım kupkuruydu, hafif ağlamaklı gibi olup durdum.