**Felsefe tarihinin en büyük şahsiyetlerinden biri olan Aristoteles’in başyapıtı Metafizik, varlık felsefesinin en temel kitaplarından biridir. Filozof, eserin adına büyük ihtimalle Peri tes Protes Philosophia yani İlk Felsefe Üzerine demesine rağmen, Metafizik adının ilk felsefe yerine kullanılması eserin yayımcılarının tercihidir. İlk kez Şamlı Nikolas’ta rastlanılan metafizik (meta ta phsyka) terimi, eser için Andronikos tarafından kullanılmıştır. Aristoteles’in eserlerinin düzenlenmesi sırasında böyle bir adın seçilmiş olduğu düşünülmektedir. Ancak filozofun şarihlerinden Aleksandros Aphrodisias ve bazı kimseler, eserin içeriğine nispeten de bu adın verilmiş olabileceğini söylemişlerdir.
Aristoteles’in eserine bu adın verilme nedenlerinden biri olarak görülen içerik tartışmasının, kitabın bahsettiği ilk felsefenin aslında fiziksel olmayanı yani fiziği aşan bir anlamda ilkelerin araştırma alanını, yani ilkeler bilimini ortaya koymaya çalıştığını görmekteyiz. Gerçekte Aristoteles bu araştırma alanına ilk felsefe dese bile, eserin bazı yerlerinde bu alanın adının ilahiyat (theologia) olarak adlandırıldığını söylememiz gerekir. Günümüz ilahiyat alanından farklı olan teoloji, din biliminden çok bir ilkeler bilimi, bir kuramsal bilimdir . Aristoteles’in kuramsal bilimler olarak adlandırdığı fizik, matematik ve teoloji, sırasıyla içerik ve konu bakımından birbirlerinden farklılaşır ve bunlardan her biri taşıdığı amaca göre değerlendirilir. Fizik kendilerinde bir hareket bulunan varlıkları incelerken, matematik niceliklerle ilgilidir. Oysa ilk ilkelerin bilimi ne hareketi ne de niceliği konu edinen bir bilimdir. Onun konusu varlığı varlık olmak bakımından incelemektir ve bizzat bilmek için bilmeyi araştırmaktır.
Metafizik’te bilgeliğin ölçütlerine en iyi yanıt veren bilgi olarak ilk ve en evrensel nedenlerin bilgisi araştırılır. Bu bilgi en kapsayıcı, en yetkin, en zor olanın bilgisidir. Bunun nedeni ise, her şeyin ereksel nedenlerinin bilgisine ulaştırmasıdır. İlk ilkelerin biliminin diğer bilimlerin hiçbirine benzemeyen özellikte olmasının temel nedeni, varlığı genel olarak varlık olmak bakımından ele alan biricik bilim olmasıdır. Aristoteles varlık olmak bakımından varlık ifadesiyle, varlığı ilineksel değil tözsel anlamda ele almayı ve ilk ilkelerin ancak tözleri bilmek sayesinde elde edilebileceğini kastetmektedir. Bazı şeylere tözler ve bazılarına da tözün nitelikleri olmaları nedeniyle varlık dendiğini söyleyen filozof, bunlardan her birinin sonuçta birlik kavramında neticeleneceğini ve bu birliğin varlıkla aynı anlamda olmasından dolayı metafiziğin konusunu oluşturduğunu söylemektedir. Sonuçta metafiziğin konusu varlık olmak bakımından varlığa ait yüklemleri incelemek olmaktadır.
Aristoteles, eğer maddeden bağımsız, hareketsiz ve ezeli-ebedi bir şey varsa, bu şeyin teoretik bir bilimin konusu olacağını söylemiştir. Ancak teoretik bilimler içerisinde fizik ve matematiğin bu şekilde tanımlanmış bir şeyi inceleme konusu yapmaları mümkün değildir. O halde bu bilimin fizik ve matematikten ayrı ve de teoretik bir bilim olması gerekir ki, buna da filozof teoloji demektedir. Çünkü bu bilim hareketsiz tözleri ele alan, varlık olmak bakımından varlığın ilkelerini inceleyen biricik bilimdir.