Merhaba,
Rüyada bahçeli müstakil 2 katlı bir evde oturuyoduk. Akşamdı. Tek katlı bir ev daha vardı akşamdı. Bulunduğum evin penceresinden tek katlı eve baktım ışıkları yanıyodu perde yoktu. İçinde eski moda ama yepyeni çok şık eşyalar vardı. Ben orda kalırım çok güzelmiş dedim. Alt kattaydık, kız kardeşimin çocuğu olmuş elim kadar çıplak erkek bir bebeği elime verdiler. Doğumunu görmedim herhangi bi ses duymadım telaş da yoktu pat diye getirdiler çocuğu. Küçücüktü benim elim kadardı, sesi çıkmıyordu daha gözleri bile açılmamıştı, göbeği vardı bebeğin göbeği şişti. Beyaz bi havluya sardım ama küçük olduğu için havlu büyük geldi nefes alabilsin diye biraz gevşek tuttum. Tek katlı evden bişey almaya gidecekmişiz çocuğu da götürüyoduk. Annem çocuk üşür ama çabuk gelin dedi, elimi havlunun içine sokup bebeğe değdim teni biraz soğumuştu sonra koşarak gitmeye başladık, evden bişey alıp çıktık neydi hatırlamıyorum. Tekrar 2 katlıya dönmüşüz çocuğu üst kata kardeşimin odasına çıkardılar. Benim odamın üstündeki odaya. Gece ağlarsa ben nasıl uyuyacağım kız kardeşim bakabilecek mi acaba diye düşündüm.
Ertesi gün olmuş gündüzdü. Ben diğer tek katlıya oturmuşum orda kalmaya başlamışım. Bikaç arkadaşım vardı rüyada tanıdığım gerçekte tanımadığım. Sonra o tek katlı ev, 2 katlı cafeye dönüştü. Çalışanların hepsini rüyada tanıyordum. Baya büyük bi yerdi. Zemin katta bikaç kişi bi masada oturuyoduk bende orda çalışıyordum. Boş bi masada 2 siyah çanta farkettim unutmuşlar heralde diye yerimden kalktım ikisini de aldım. Birisi laptop çantası kadar, diğeri el çantasıydı erkeklerin taşıdığından. Kimlik bulabilir miyim diye küçük çantanın içine merakla elimi uzattım yürürken, içinde kamerası açık bi fotoğraf makinesi vardı. Tekrar çantanın içine attım. Yukarı çıkıp çalışanlardan unutulan eşyaların koyulduğu odanın anahtarını istedim. Anahtarın şuan onlarda olmadığını başka birinde olduğunu söylediler, bi kağıt koydular önüme bunu imzala bulunduğunda o anahtarı sana zimmetleyelim sende dursun dediler. Kağıda 2 kere isim soy isim yazıp imza attım hem soluna hem sağına.
Sonra aşağı inmişim. Kapının önüne benle beraber bikaç çalışan daha çıktı. Çay içiyordum ayaktaydık. Birisi gereğinden fazla bi samimiyet halindeydi sırtıma elini koyup bişeyler söylüyodu çektim kendimi, gözleri mavi 35 yaşlarında bir adam. İçerden çalışan biri daha çıktı, benle iki dk konuşmak istediğini söyleyince o mavi gözlü beni oyalamaya çalışıyordu gitmeyim diye tuhaf biriydi. Konuşmak isteyen kişi bi kenara çekti beni, büyük bi panikle ve sinirle "Ondan uzak dur, o göründüğü gibi değil bildiğin şeytan o, çok kötü o" dedi. Konuşurken sinirden panikten yüzü kıpkırmızı oldu elleri titriyodu birazdan mavi gözlüye tekme tokat dalacak kdr sinirliydi. Mavi gözlü de duydu bunları. Döndüm bi mavi gözlüye baktım bi tuhaf bakıyordu, hâlâ kendini sevimli göstermeye çalışıyodu.
Sonra cafe tekrar önceki tek katlı ev haline dönüştü. Akşam olmuştu. Küçük bi mutfağı vardı evin, beni uyaran kişi, mavi gözlü adam ve 3 kız ordaydık. Beni uyaran kişi mavi gözlüyü o mutfağın kapı eşiğinde yok etti nasıl yaptı bilmiyorum görmedim ama çok yorgundu sanki 1 saattir kafa göz kavga etmiş gibi. Mavi gözlü kayboldu, öldürdü desem ceset bile yoktu o köşede yok oldu adam. Sonra uyaran kişi bize doğru dönüp " Ben bunu yok ettim artık ama ruhu veya laneti bana geçebilir beni biraz izleyin, biraz gözleyin, önemli olan ondan kurtulup yok etmekti o çok tehlikeliydi" dedi. Adam yok oldu ama yok eden kişiye ruhu geçebiliyormuş. Yanımızdaki kızlardan biri uyaran kişinin karısıydı. Bi odaya gittik 2 kanepe vardı o kişi kanepeye uzandı yorgun bi şekilde tv açıktı ona bakıyodu. Karısı da yanına uzandı tereddüt ederek korkarak. Üzerlerine battaniye örtüp kıza " Bişey olursa bi tehlike sezersen bi zarar verirse hemen bana seslen" diyip kızın baş ucundaki kanepeye oturdum. Diğer 2 kız da benim yanımda oturuyodu o adamı izliyoduk.