Merhaba,
Klasisizm döneminde özellikle edebi eserlerde,tragedyalarda öncellenen ama romantizme geçerken artık bırakılan dönem itibari ile de özgürleşme adına bırakılması da gereken üç birlik kuralının her ne kadar romantik bir sanatçı olsanız bile zihninizin bir kenarında hala etkileri olduğunu en azından sanatınızda gelmiş olduğunuz seviyenin bu kadar ilerlemesine rağmen bu “zaman-mekan ve olay üçlüsü” nü bir şekilde hala zihninizde taşıdığınızı düşünüyorum.Sürekli zihninizde olmalarına rağmen bu üçlüye çok yakın değilsiniz sadece taşıyorsunuz,nereye gitseniz sürekli zihninizin bir kenarında duruyorlar.Bunlar bir tür geçmiş rönesans dönemine bağlantıyı sağlıyorlar ama çok zayıf bir bağlantı sadece bir temel veya nostaljik parçaçık gibi,bunun için evrenin sınırında olan bu birkaç kişi (üç kişi) ile temsil edilen üç birlik kuralı için o kişileri tanımıyorum diyorsunuz.Bu durum sanatın temel tarihinden kopmamak için tarafınızdan yapılan o döneme ve sanatçılarına ve de onların zihni düşünce sistematiklerine dair ahde vefa gibi bir durum sanki .
Sanatın temelini oluşturan rönesans sanatçılarına haklarını temsil etmek ama onların katı mantık ve matematik modellerine bağlı kalmayarak ilerlermek içinde geçmişi bilmek hep zihnin bir kenarında tutmak ama içinizdekinin ise sürekli ilerlemek olduğunu düşünüyorum.İlerlemişsiniz de zaten hatta o kadar ilerlemişsiniz ki sınıra ulaşmışsınız.Bu durum sizin ilk defa romantizm akımından etkilenmenizden bu yana yani Evrenin sınırına ulaştığınız bugüne kadar tüm sanat hayatınız aşağı-yukarı böyle ilerlemiş .Temeliniz klasik dönem ama uygulamalar her zaman romantizm ve ilerlemecilik yönünde yani biraz ilerlemecilik etkisinde.Elbette romantizmin ilerlemeyi engelleyen her ne olursa olsun ona karşı çıkışı sizde etkili fakat aşırı gelişme ve ilerleme mantığı nihayetinde artık ortada ilerleyecek bir alan bırakmayana kadar devam ediyor ve herşeyin eninde sonunda tüketilip yok edilmesini sağlıyor.Evrenin sınırına gelmek gibi.Bu sizin geliştikçe yok ettiğiniz kendi iç yapınızın entropik hali aslında.Anlatımlarınızın sonu gelmiş,yani size göre tarihin sonu.Kendi hakkınızda da sizi ve eserlerinizi eleştirecek düşünsel süreçte bir durağanlık olmuş yani ilerleme durmuş.Anlatılarınızın sonunu getiren Evrenin sonu,tarihin sonu gibi söylemleri ortaya çıkaran ise eserlerinizi eleştirenlerin veya sizden eser isteyenlerin sizi sokmaya çalıştıkları dar kalıp olduğunu düşünüyorum.Olması gerekn kritelerin dayatıldığı bir parametrik Evrende çıkan sanat eserinin sınırlarını gördünüz.Sizin,kritize edilen bu çerçeveyi aşmanız gerekmekte yoksa Evren ile temsil edilen sanatkar iç aleminiz kritize edilen parametrik değerleri ile çerçevelenir.
Ne olduğu aslında rüyanızıdan, ne anlatmak istediğinizi rüyanızdan böyle anlıyorum. Bundan sonra ki kısım ise ne yapmak istediğiniz ilgili ne anladıklarım ile ilgili.
DAB,
Selamlar.