30 Mayıs 2019 cumartesi günü Konya ya gittim. Tarih rüyadan buarada. Hersey normal. Hava güzel. Müzik dinliyorum. Hatta dinlediğim müzik masked monkey den bir metal. Sonra yer sarılmaya başlıyor. Müziğin coskusidur diyorum tinlamiyorum. Sonra baya deprem olduğunu anlıyorum. Annem ablamın odasında. Yanına gidiyorum. Deprem baya büyük. Rasathanenin sitesine giriyorum ve bütün Türkiye de depremler olduğunu görüyorum. Mesela Ankara 8.9 siddetinde sallanıyor. Karaman 6.8, Çanakkale 7.2 ve 5 siddetinde baya deprem. Dışarı çıkıyoruz. Yıkılmış birsey görmüyoruz. Ama gökyüzünun rengi yeşil mavi karışımı birsey oluyor ve bir uzay gemisi yanasiyor. İçinden kocaman bir yaratık atlıyor ve birseylere saldırıyor. Ben bilincimi kaybediyorum. Uyandığımda şehir alev içinde. Annem ve ablam yanımdalar. Sonra yine uçan büyük birsey yanımıza geliyor. Kendisi uzaylı bir ırkın kralicesiymis. Bizden bilgi istiyor bizde veriyoruz napalim yani. Bu bir gidiyor biz kaçıyoruz. Farkediyoruz ki uzaylılar görebilmek için ışık gerekiyor ve hareket etmediğin zaman seni göremiyor. Birde ablamda ve bende bir çeşit gücümüz vardı. Malzemelerin ve objeleri kontrol edebiliyorduk. Bunun uzaylı gemilerin yaydigi radyasyondan dolayı olduğunu düşünüyorum. Konyadan düzce ye gidiyoruz. Baya fantastik bir yolculuk saklana saklana gidiyoruz. Düzce de arkadaşlarımızla ve babamla buluşuyoruz. Yol boyunca ablam ve ben gücümüzü baya geliştiriyoruz. Kıyıda kocaman bir gemi var. İnsan sayısı oldukça fazla. Herkes saklanıyor. Gündüzleri karanlıklarda saklaniyoruz geceleri calisiyoruz. Sonra o bölgeye baskın geliyor çünkü insanlar salak salak işler yapıp yerimizi belli ediyorlar. Meğerse bizim dünyamızda iki uzaylı ırkı birbiriyle savaşıyor biz arasında kalıyormuşuz. Ve başarı için hersey mubahtir diyerek zamanın ve evrenin içinden geçmişler. Oyuzden gençlerin güçleri var. Öbür ırk birazda insaflı insanlarla müttefik oluyor bizde gidip konuşuyoruz. Duzceyide savunuyor. Meğer se o kralda benim ilk gördüğüm uzay gemisinden atlayan yaratık mis amacı savunmakmis. Bu düşmana karşı silah geliştirmeye çalışıyoruz. Olmuyor basıyorlar yine yıkıyorlar heryeri sonra ben bizi Hong konga götürüyorum. Ordada sığınaklara varmış insanlar oraya yerleşmiş. Bizim guclerimizden dolayı almak istemiyorlar ama ikna ediyorum ve araştırmalarımi onlara teslim ediyorum. Çalışmalara başlıyoruz ve uyanıyorum