Annem ve babam ile ev bakarken bir suyun üzerine kurulmuş ahşap bir eve geliyorduk. Çok katlı evi ilk görüşte beğeniyorduk ama sonra detaylara baktıkça çok eski olduğunu görmeye başlıyorduk. İlk girişte ayağımı bastığım ahşap blokların altından suyun göründüğünü, anormal derecede bastıkça gacırdadığını fark ediyordum. Sanki heran kırılabilir ve beni suya düşürebilirdi. Ama tuhaf bir biçimde içimden şu geçiyordu, "nasılsa su sığ, düşsem de birşey olmaz". Sonra çok sandalyeli bir oda veriliyordu bana. Babaannem "senin kendi evinde odan var, bu oda senin değil" diyordu. "Yok canım burada kaldığımda bu oda benim" diye ısrar ediyordum.