Merhaba,
Aslında kıymetli olan bir işe kıymet vermeyen veya kıymetini öne çıkartacak şekilde yapmayan birileri var etrafında. Sen bu kişileri tanıyorsun ama sen de nasıl ki onlar işlerine gereken kıymeti vermiyorlar bu yüzden dolayı sende onlara kıymet vermiyorsun. Yüzlerini bile görmemen bu yüzden. Bu kişiler aslında kombin yapmak konsept oluşturmak, estetik gibi konulardan da çok uzaklar. Yapabildikleri işler genelde en marjinal ne görkemli olanı sunmak ile ilgili. Halbuki sana göre işin yapılış şeklinde daha kompleks irtibatlandırmalar yapılabilir .Özellikle siyah kutudan siyah saati bulmak bu duruma dair.
Ayrıca kombin ve konsept geliştirmek ile ilgili olarak yaptığın beyaz-gümüş(gri)-siyah renk uyumu ,ayrıca kontrast oluşturmak için yaptığın elde büyük ve görkemli bir yüzük, kulakta sade, kolda ise siyah saat ile aslında bu tür bir yeteneğin olduğunu düşünüyorsun. Tüm bunların karşılığı "sade" demen. Elbette tüm bunları yaparken yani doğal olarak içinden geldiği gibi davranırken(bahçe) tanıyor olduğunu söylediğin kişilerin yanında da "duygularını" gereğinden fazla açmadan dolayı kendini hemen otokontrol olarak ikaz ediyorsun. Sol ele yüzük takma ifadesinin belki de orada bulunanlar tarafından yanlış anlaşılacağını hiç istemediğin halde dış ortama "mesaj" mahiyetinde bir şey söylemiş olabileceğinin korkusu ile yüzük sol elden hemen sağ ele geçiyor. Sağ el hem iş ile hem de sol ele yüzük takmanın arefesi ve potansiyel olarak olabilecek bir durumu simgeler. Yani aşırı duygusal açılma anında kapatılır.
Yüzüğün şeklinin değişmesi ise aşırı duygusallıktan çıkmanın karşılığı yüzüğü sol elden sağa takmak ise yüzüğün şeklinin değişmesi ise yüzüğün aşırı şatafatından dolayı senin mala mülke düşkün birisi gibi algılanmamak istemenden. Zaten bu doğal olan davranışın o kadar gerçekçi ki doğal olarak, spontane bulunduğun ve sırf yardım olsun diye başladığın işten "tek kapılı" bir kapıdan çıkarak ayrılıyorsun. Tek kişi olarak ayrılmak aslında sağ eline taktığın potansiyel duygusallık yaşamayı bile bu sıralar çok da düşünmediğini gösterir. Kapıdan çıkmadan önce kapının arkasında bekleyen kişi ise diğer yüzünü göremediğin kişilere göre işini orjinal yapan kişi. Yağmur yağmasına rağmen işine verdiği ehemmiyetten dolayı kapalı bir yere vs girmemiş. Sende ona karlı olan ilgi de sanırım bu yüzden. Bir kişi işine aşıksa(muhtemelen sen de öylesin) o kişiye değer verilmeli. Ancak elbette sadece bir izlenim ile de bu kanaate varılmamalı diye düşünüyorsun sanırım.
Ayrıca sol ele taktığın yüzüğün dönüşümü aşırı gösterişliden daha az gösterişliye beyazdan karamel sarısına,sol elden sağ ele doğru ki bu iş anlamda aşırı tecrübelendiğini, duygusal anlamada ise bayağı kendini törpülediğini gösterir diye algıladım. Ayrıva kulağa küpe takmak yine iş dünyası ile ilgili yaşadıklarını kendine rehber ettiğini(kulağıma küpe olsun demek gibi)ve bu tecrübelerin her an aklında olduğunu, ki zaten seni bir anda değiştiren şey de bu tecrübelerin. Sol ele siyah saat takmak ise zaman ile ilgili kaygılarının artık azaldığını veya boş vermiş olduğuna dair gibi anladım. Yani belki de eskiden zamanın geçmesini çok takıyordun ama şimdi daha olgunlukla karşılıyorsun gibi. Bütün bu sembollerden mana artık olgunluk dönemine girdiğin ile ilgili sanırım.Daha sade,daha yavaş,daha tadına vararak ve temkinli yaşamak ile ilgili düşünceler gibi anladım çoğunu.Sanırım rüyanın özel mesajı bu. Genel mesajın ise senin iş dünyasına bakışın ,başkalarının bakışı,işini iyi yapanlar ile iyi yapmayanların farkı gibi bir analiz durumunda seninde işine aşık,iş kolik ve de çok yetenekli birisi olduğunu sanıyorum.
DAB,
Selamlar.