İstanbul boğazına tepeden bakıyordum. Sonra hızla gitmeye başladım karşıya doğru. Sonra etraf karanlık oldu ve kendimi yerde buldum. İstanbul doğduğum yer ama hiç gitmedim. Sonra yürümeye başladım. Önce teyzem gile gittim. İstanbul da oturması ne alaka anlamadım. Sonra gittim. Teyze ben kayboldum dedim. Bana sen kimsin dedi. Sonra ben ilayda hatırlamadın mı dedim. Teyzem genç duruyordu. Zamanda mı atladım diye düşündüm. Anca 5 yıl olabilirdi ve beni tanımamaları mümkün değildi.
Sonra gittim isim söyledim. İşte siz 3 kardeşsiniz isimleri şöyle diye kendimi ispat etmeye çalıştım. Nerden biliyorsun dedi bana ve inanmaya başladı. Ama beni hala tanımıyordu. Bende gelecek hakkında ona bilgi vermek istedim. İşte birisi evlilik yapıcak birinde hastalık çıkıcak. Aile içinde biri ölücek. Ağlamaya başladı. Kimseye söyleme dedim. Tamam dedi. Bana inanıyorlardı.Sonra herkesi sordum. Annem napıyor, başka biri napıyor diye. Sonra bana daha çok inandılar. Çünkü herkesi tanıyorum.Sonra böyle anlatmalı geçti. Niye bilmiyorum kendimi eski sevgilimin buldum. Yüzünü pek hatırlamıyorum. Gerçek hayatta da pek sevmiyor beni. Bir dönem çıktık ama ben onu hala seviyorum. Ona dedim ki beni hatırladın mı. O da dedi ki bana sen kimsin.Sonra onun hakkında bildiklerimi söyledim. İşte doğum gününü burcunu falan.Sevgili oluyoruz ama ayrılıyoruz dedim. Oda kanıt istedin. Telefonumu aldım ama içi bomboştu. Resmimizi bulcaktım. Bulamadım. Sonra nasıl korktuysam uyandım.