Rüya yorum sitemize üye olun, düzenli olarak rüyalarınızı yorumlayalım. Eğer bir tek rüya yorumlatmak istiyorsanız konu ile ilgili başlığın altına yazabilirsiniz.
+6 oy
163 okuma
mustafaharputi Paranormal kategorisinde Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
yeniden gösterildi
Berzah yani kabir alemi iki şey arasındaki vasıta yahut engel manasına gelir.

Yorumunuz

Adınız (isteğe bağlı):
Gizlilik: E-posta adresiniz yalnızca bu bildirimlerin gönderilmesi için kullanılacak.
Spam Koruması:
gece ne renktir?
Gelecekte bu doğrulamadan kurtulmak için, lütfen giriş yapınız veya üye olunuz.

10 Yorum

+2 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
 
En İyi Yorum
Burada dünya ile ahiret arasında bulunan âlemden bahsedilmektedir. Süreç kişinin ölümünden başlayıp kıyamet gününün vukuuna kadar devam etmektedir dolayısıyla berzah alemi mevcuttur. Beden ölse de ruh canlı kalır. Kur’ân-ı Kerim’de, üç yerde “berzah” kelimesi geçer. Yine alem-i berzah; ölülerin ruhlarının kıyamete kadar bulunacağı yer anlamında kullanılır.Sözlükte “iki şey arasındaki engel” mânasına gelen berzah kelimesi, eski bir coğrafî terim olarak “bir kara parçasının iki deniz arasında kalan dar kısmı (kıstak)” anlamında da kullanılmıştır. Dinî terim olarak ise ölümle başlayıp yeniden diriltilmeye (ba‘s) kadar sürecek olan ara dönem, dünya ile âhiret arasındaki âlem ve kabir hayatı karşılığında kullanılır. Berzahın çoğulu olan berâzihle oluşan berâzihu’l-îmân terkibi, meşhur vesvese hadisinde şek ve yakın arasındaki mertebeleri ifade etmektedir (İbnü’l-Esîr, “berzah” md.). Berzah kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’de üç yerde geçer. Bunlardan ikisinde (el-Furkān 25/53; er-Rahmân 55/19-20) Allah’ın yüce kudretinin bir delili olarak “tatlı ve tuzlu iki denizin birbirine karışmasını önleyen engel” anlamındadır (bk. BAHREYN). Diğerinde ise (el-Mü’minûn 23/99-100) insanların ölümlerinden yeniden diriltilmelerine kadar sürecek olan ara dönemi hatırlatacak şekilde kullanılmıştır. Söz konusu âyette, ölümle yüz yüze gelen inançsızların pişmanlık duyarak hayatta iken yapmaya bir türlü yanaşmadıkları kulluk görevlerini yerine getirmek için dünyaya geri döndürülmeyi isteyecekleri, ancak bunun asla gerçekleşmeyecek bir talep olduğu bildirilmekte, onların bu son günleriyle âhiretin fiilen vuku bulması arasında bir berzah (kabir) hayatının mevcut olduğu beyan edilmektedir.

Kelâm ilminde berzah terimi genellikle yukarıda işaret edilen dinî mânada alınmış ve ölümü nasıl gerçekleşirse gerçekleşsin her insanın mutlaka bir berzah döneminden geçeceği kabul edilmiştir. Ancak bazı hadislerde mümin, kâfir yahut günahkâr olarak ölenlerin berzah döneminde karşılaşacakları durumlar vb. konularda açıklamalar yapılmakla birlikte bu nevi ayrıntılı bilgiler Kur’ân-ı Kerîm’de bulunmadığı için berzah döneminin mahiyeti ve kabir ahvaline dair meseleler itikadî mezhepler arasında bazı tartışmalara konu olmuştur (bk. KABİR).

Tasavvuf düşüncesinde genellikle, akıl ve duyularla bilinebilen maddî âlem (âlem-i şehâdet, âlem-i halk), bu yollarla bilinemeyen mânevî âlem (âlem-i gayb, âlem-i emr) ve ikisi arasında köprü vazifesi gören berzah âlemi olmak üzere üç âlemin varlığı kabul edilir (bk. ÂLEM). Bazı tasavvufî yorumlara göre Kur’ân-ı Kerîm’de berzah kelimesinin yer aldığı âyetlerin ikisinde (el-Furkān 25/53; er-Rahmân 55/19-20) adı geçen “iki deniz” ile maddî ve mânevî âlem, bu ikisi arasında bulunduğu belirtilen “berzah” ile de “âlem-i berzah” kastedilmiştir. Yine aynı mahiyetteki bazı yorumlar berzahı, küçük kıyamet olan ölümden sonra insan ruhunun kıyamete kadar kalacağı ve onun dünyada iken işlediği her türlü fiilin mânevî karşılıklarından meydana gelen “misâlî beden” olarak değerlendirir. Bu misâlî beden kişinin gerçek mezarıdır. Ölen her insan dünyada işlediği amellere göre bu gerçek mezarda ya azap görür veya lezzetlere mazhar olur.

İşrâkī felsefede berzah, “sırf karanlık” (zulmet-i mahz) olduğu düşünülen cisimleri ve bedenleri ifade eder. Melekût âlemi de denilen nur ve ruh âleminin altındaki maddî ve karanlık âlem berzahtır. Bütün cisimler ve unsurlar gibi güneş ve diğer yıldızlar da özünde karanlık cevherlerdir (el-cevâhirü’l-gāsika). Bu berzahların aslı cismiyyet olup nur cismiyyete ilâvedir ve ârızîdir. Her berzah önünde karanlık olduğundan “berzah berzahı icat edemez” (Sühreverdî, s. 107-119). Çünkü berzah bizâtihi var değildir. Berzahlar var olabilmek için özünde karanlık olmayan “mücerred nur”a muhtaçtır ve onun tasarrufu altındadır (bk. NÛR). Ayrıca İşrâkī felsefede doğu “nurların doğduğu yer” (meşriku’l-envâr), batı ise “berzah âlemi” olarak telakki edilmiştir (bk. Corbin, s. 211-212).
+2 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
Mümin ruhların berzah aleminde birbirleriyle görüştüklerini; lezzetleri, sıkıntıları, ferah ve sevinçleri hissedebildikleri kendilerine göre bir hayatları olduğunu Peygamber efendimizin (asm) hadislerinden anlamaktayız. İlave olarak ölülerin yaşayanlardan haberdar olabildikleri ve kabirlerinin başına gelenleri görebildikleri hususunda da rivayetlerde vardır. Dua ve manevi hediyelerin kimlerden geldiğini fark edebilirler. Mümin ruhlar serbest oldukları için serbest dolaşabilirler. Lakin kafirlerin ruhları ve günahları fazla olan müminlerin ruhlarına azap edilmektedir. İslam inancına göre bu devre müşrikler ve münafıklar gibi inanmayanlar için çok zor geçer.
+2 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
Cennet’e ait pencereler inananlar için açılır; en güzel manzara ve güzel tablolar müminlere arz edilir ve cennetlerini seyredip dururlar. İntikal eden ruhlar duyabilse de bizler onları duyamayız. Allah (c.c.) dilerse, buradakilere de duyurabilir. Nitekim Berzah Âlemi’ndeki ruhlarla temas kuranlar, keşfi açık alimler de vardır. Muhyiddin İbni Arabî (r.a.), Ahmed Rufâi Hazretleri, İmam Buhari (r.a.) ve İmam Süyûtî hazretleri sık sık bu temaslardan, Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm’ın ruhuyla görüştüklerinden bahseder.
+2 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
İnsan ruhu, dünya hayatının sona ermesiyle "latif bir cisimde" karar kılar ki, o cisim maddi cismin birçok arazlarından uzaktır. Buna "misâlî beden" veya "misâlî kalıp" derler. Ne tamamen mücerrettir, ne de sırf maddidir. Belki "berzahî tecerrüd" (berzaha has bir nevi mücerretlik)tir. (Örneğin: Suyun bir saksının içinde bulunmasıyla bir naylon poşetin içinde bulunmasının farklı olduğu gibi. İlki kalın bir cismin, ikincisi ise latif bir cismin içinde bulunmaktadır. Suyun, naylonun dışından görüldüğü gibi, bazıları da berzahî suretleri/şekilleri görebilirler.) Elbette madde âleminin zindanında esir olarak yaşayan bizler için bu konunun apaçık anlaşılması mümkün değildir; ama biraz da olsa anlaşılabilmesi için bilginler bu durumu uyku haline benzetmişlerdir.
+2 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
Allame Meclisi’nin dediğine göre berzah âleminin uyku ve rüyaya benzetilmesi, birçok hadiste zikredilmiştir.

Her insan rüya âleminde, ruhunun, kalıbından yararlanarak bazen çok geniş ve güzel yerlere gittiğini, oralarda görkemli manzaralarla ve birçok nimetlerle karşılaştığını, onlardan istifade edip lezzet aldığını görmüştür. Bazen de tersine korkunç manzaralar görüp çok korkmuş, rahatsız olmuş ve bağırıp ağlayarak uykudan uyanmıştır.

Bu benzetmeye (rüya âlemi) dikkat edildiğinde, berzah âleminin görünümü, bir miktar daha kolay anlaşılır. İsminden de anlaşıldığı üzere “misali cisim”, bu bedenin benzeridir. Ama bu yoğun maddeli unsura sahip değildir. Belki nurani, maddeden ve bu âlemin bilinen unsurlarından soyut latif bir cisimdir.

Bazılarına göre: “Misalî kalıp” herkesin bedeninin bâtınında vardır ve sonuçta ölüm anında bedenden ayrılarak kendi “berzah” hayatına başlamış olur. Buna göre ruh, ölümden sonra "tenasuh" meydana gelmesin diye ayrı bir bedene intikal etmez. Belki, kendi batınında bulunan misâlî kalıbına intikal etmektedir.[1]
+2 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
Hadislerde de “misâlî cisme” işaret edilmiştir. Bunlardan birinde; birisi İmam Cafer Sadık'a (a.s):

 

"Bazıları müminlerin ruhlarının, arşın etrafında bulunan yeşil renkli kuşların kursaklarında bulunduğuna inanıyorlar?" diye sorar. İmam da şöyle buyurur:

"Bu inanç doğru değildir. Mümin, Allah katında onların ruhlarını, kuşların kursaklarına koymasından daha kıymetlidir. Belki ruhları önceki bedenlerine benzer (bir) bedendedir." [2]

Yine İmam şöyle buyurmuştur:

"Allah Teâlâ müminin ruhunu aldığı vakit onu dünyadaki “kalıbına” benzer bir kalıba yerleştirir."

Sonra İmam şöyle devam etti:

"Bu ruhlar, (berzah kalıbında) yiyip içerler, birisi onların (yanına) geldiğinde, onu dünyada olduğu şekliyle tanırlar." [3]

Bu hadislere göre, müminlerin berzah âlemindeki ruhları, berzah cennetinin bağlarında ve odalarındadırlar. Kâfirler ve mücrimlerin ruhları ise, berzah ateşi ve azabına müptela olmuşlardır ve Yemen'de bulunan Hadramevt'te, Berehut (Berehevt) denilen yerde dururlar. [4] Müminlerin ruhları ise Necef-i Eşref'te bulunan Dâru’s-Selâm'dadır.[ 5]
+2 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
Kur'ân ve Hadislerde Berzah Âleminin Uykuya Benzetilmesi



Zümer Sûresi 42. âyette şöyle buyurulur:

"Allah, ölecekleri vakit onların canlarını alır. Ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanın ruhunu tutar, öbürünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir."

Bu ayet-i kerime açıkça ölüm ile uykunun aynı cinsten olduğunu beyan etmektedir. Allah Teâlâ, her iki durum (ölüm ve uyku)da da canı almaktadır. Şu farkla ki; Allah Teâlâ eceli erişen kimsenin ruhunu tutar. Eceli gelmeyenin ruhunu da uyandığında belirli bir vakte kadar salıverir.

Hadislerde de ölümün uykuya benzetilmesi, birçok yerde geçmiştir. Burada bir tanesini örnek olarak zikrediyoruz:

Birisi İmam Cevad’a (a.s): “Ölüm nedir?” diye sorduğunda, İmam cevap olarak şöyle buyurdu:

 

"Ölüm, her gece yaşadığın uyku gibidir. Ama şu farkla ki ölümün müddeti uzundur ve insan bu uykudan kıyamet gününde uyanacaktır. Rüya âleminde rüya gören insanlar, türlü sevinçler, dehşetler ve zorluklarla karşılaşırlar. Ölüm âleminde de böyledir ve insanın başına acı ve tatlı hadiselerin gelmesinin başlangıcı, işte bu ölümdür. Kendinizi ona hazırlayın." [6]

Elbette şu hususu da hatırlatmada yarar var: Berzah âlemi, âhiret ve kıyametle kıyaslandığında bir açıdan, bir çeşit uykudur. Ama dünya hayatına kıyasla, dünya hayatından daha geniş bir hayata sahiptir. Bu yüzden hadislerde şöyle geçer:

İnsanlar uykudadırlar, öldükleri zaman uyanırlar.
+2 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
Kur'ân Açısından Berzah



Kur'ân-ı Kerim'de, üç yerde "berzah" kelimesi geçer. Bunlardan ikisinde (Furkan: 53 ve Rahman: 20) bu kelime, denizdeki tatlı ve tuzlu su arasında "perdeleyen ve engelleyen sınır" anlamındadır ve iki tür suyun birbirine karışmasını engellemektedir.

Fakat bir yerde (Mü’minûn: 100. âyette) berzah âlemini ifade etmektedir ve açıkça şöyle buyurulmaktadır:

 

"Onların önlerinde, diriltilip güne kadar bir berzah vardır."

 

Diyebiliriz ki; bu ayet ve birçok hadiste geçen berzah kelimesi, ölümden sonra, kıyamet gününe kadar olan berzah âlemi'ni ifade etmektedir.

Yukarıda zikredilen ayete ilave olarak Kur'ân-ı Kerim'de, berzah âlemiyle ilgili birçok ayet de vardır. Açıkça veya işaret yoluyla berzah âleminden söz edilmiştir. Burada birkaç ayeti zikredelim: Bir kısmı, salih kulların berzah âlemindeki mükâfatlarının beyanı hakkında, bir kısmı ise salih olmayanların berzah âlemindeki azapları hakkında açıklık getirmektedir.

1. Ayet:

"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayın. Aksine onlar, Rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar. Allah’ın kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlar arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir." [7]

Bu ayetin bir benzeri de Bakara: 154’te zikredilmiştir.

2. Ayet:

(Âl-i Yasin’in mümini Habib-i Neccar zalimlerin eliyle şehadete eriştiğinde Allah tarafından) Ona: "Cennete gir" denildi. O da: "Keşke benim kavmim de bilseydi" dedi. "Rabbimin beni bağışladığını ve ağırlananlardan kıldığını." [8]

3. Ayet:

"Ateş; sabah-akşam, ona sunulurlar. Kıyamet saatinin kopacağı gün; Firavun'un etrafındakileri, azabın en şiddetli olanına sokun, (denecek)." [9]

Firavunun sunulduğu sabah ve akşam azabı, onların berzah azabıdır.

Nuh: 25’de ve Mümin: 11’de de berzah âlemi söz konusu edilmiştir.

4. Ayet:

"Sizden birinize ölüm gelip de: 'Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen, ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam' demezden önce, size rızk olarak verdiklerimizden infak edin." [10]

Bu ayette de kıyametten önce ve ölümden sonraki âleme, yani berzah âlemine işaret edilmiştir. Günahkârlar, (bu dünyaya) dönüp telafi etmeyi temenni ederler. Onlara cevap olarak, dönüşün olamayacağı bildirilmektedir. Bu ayetin devamında ve Müminun: 100. ayetinde de bu cevap zikredilmiştir.

Çok sayıdaki bu ayetlere ilave olarak; Kur'ân-ı Kerim'de ölüm hakkında “teveffi” (yani ruhun alınması ve tutulması, ölüm değil) tabiri olarak kullanmıştır.

Örnek olarak Zümer Sûresi 42. ayette şöyle geçer: "Allah canları ölüm anında alır." Bu tabir de cismin ölümünden sonra insan ruhunun canlı oluşunu beyan etmektedir.

5. Ayet:

"Bunlar (Nuh’un (a.s) günahkâr kavmi), hataları dolayısıyla suda boğuldular. Sonra ateşe sokuldular. O vakit Allah’ın dışında hiçbir yardımcı bulamadılar." [11]

Bu ayetten de anlaşıldığı gibi Nuh’un (a.s) günahkâr kavmi, boğulduktan hemen sonra aralıksız cehennem ateşine girmişlerdir. Açıktır ki henüz kıyamet gününün cehennemi oluşmamıştır. Buna göre bu cehennemden maksat, berzah âleminin cehennemidir.
+2 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
[1]- Bu bahsin açıklamasını, Peyâm-i Kur’ân adlı konulu tefsirden okuyabilirsiniz: c. 5, s. 461-465.

[2]- Furû-i Kâfî, c. 3, s. 244.

[3]- age, s. 245.

[4]- age, s. 244-246.

[5]- Bihâr, c. 6, s. 243.

 

[6]- Meânî’l-Ahbâr, İntişârât-ı İslâmî baskısı, s. 289.

 

[7]- Âl-i İmrân: 169-170

[8]- Yasin: 26-27

[9]- Mü’minun: 46

[10]- Münafikûn: 10

[11]- Nuh: 25
+2 oy
mustafaharputi Rüya Bilgesi (18.3m puan)  
BİBLİYOGRAFYA

Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “berzaḫ” md.

İbnü’l-Esîr, en-Nihâye, “berzaḫ” md.

Kâşânî, Iṣṭılâḥâtü’ṣ-ṣûfiyye, “berzaḫ” md.

Lisânü’l-ʿArab, “brḫ” md.

et-Taʿrîfât, “berzaḫ” md.

Tehânevî, Keşşâf, “berzaḫ” md.

Hakîm et-Tirmizî, Ḫatmü’l-evliyâʾ, s. 178-179, 186.

İbnü’l-Arabî, el-Fütûḥât, I, 56; II, 274; III, 62; IV, 244-245, 378, 407-410, 422-425; VII, 480.

İbn Kesîr, Tefsîrü’l-Ḳurʾân, V, 487-488.

Abdülkerîm el-Cîlî, el-İnsânü’l-kâmil, Kahire 1390/1970, II, 87-90.

Sühreverdî, Ḥikmetü’l-işrâḳ (nşr. H. Corbin, Opera Metphisicaet Mystica, I, içinde), Tahran 1331 hş., s. 107-119, 131-133.

Kutbüddîn-i Şîrâzî, Şerḥu Ḥikmeti’l-işrâḳ, Kum, ts., s. 461, 494, 523, 525, 529-532.

H. Corbin, İslâm Felsefesi Tarihi (trc. Hüseyin Hatemî), İstanbul 1986, s. 208-214.

Ahmed Avni Konuk, Fusûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi (haz. Mustafa Tahralı – Selçuk Eraydın), İstanbul 1987, I, 75-76.

B. Carra da Vaux, “Berzah”, İA, II, 566.

a.mlf., “Barzak̲h̲”, EI2 (İng.), I, 1071-1072.

İlgili bir rüya bulunamadı



Rüyada Rüya Yorumu ve Analizi rüyalarınızın bilimsel ve psikolojik açıdan yorumlanmasını ve islami tabiri için bir ortam sağlar. Rüya yorum ve tabirlerine siz de destek olabilir, bilgilerinizi ve sezgilerinizi rüya görenlerle paylaşabilirsiniz.

Rüya günlüğü olan sitemizde kişiye özel rüya analizi, rüya yorumu ve rüya tabiri hizmetleri verilmektedir. Rüyalarınızı yorumlatmak için kimden yorum istediğinizi rüyanın sonuna veya etiket bölümüne ekleyebilirsiniz.

Puan Tablosu

Rüya yazmak : -1000
Yorum yazmak: +120
Düşünce yazmak: +12
Rüya oylamak: +2
Yorum oylamak: +4
Rüyanıza en iyi yorum seçmek: +150
Yorumunuzun en iyi seçilmesi: +350
Yorumunuzun her artı oyu: +10
Rüyanızın her artı oyu: +5
Rüyanızın her okunması: +1

Özgün Rüya Tabirleri

Kategoriler

18.8k rüya

158k yorum

21.9k düş-ünce

7.8k üye

597 Aktif
0 Üye ve 597 misafir
Bugün : 10027
Dün : 21898
Toplam : 48090194
Rüya yorumu, rüya tabiri, rüya görüşmeciliği ve rüya analizi gibi kişiye özel bölümlerimiz vardır. Rüyada rüya sitemizde üyelerimize özel mesaj, duvar yazıları gibi sistemler mevcuttur. Ayrıca üye olmadan da yorum ve tabir yazabilirsiniz. Uyarı: Rüya ve yorum içeriklerinden sitemiz sorumlu değildir. Buradaki bilgiler size sadece farklı bir bakış açısı sağlar.
...