Ruhani Rüya:
“Bu rüyalar genelde sabaha karşı görülen rüyalar olup, daha gerçekleşmemiş ve bazen düşünülmesi bile ihtimal dışı olan gelecekten haber veren rüyalardır. İlk iki rüya, geçmişle ilgili olduğu halde, bunlar sadece gelecekle ilgili rüyalardır. İnsan bu tür rüyaları da ancak ruhuyla görür. Ruh ancak Allah’ın emri ve bilgisinde olduğu için, bu tür rüyaları insanın gücü ötesinde ortaya çıkan bir rüya özelliği taşımaktadır. Yalnız bu rüyalar vasıtasıyla insan, ruhunun yardımıyla bütün zaman ve mekanları anlamaya, sahih ve doğru haberler getirmeye muktedir olabilir.”
Burada bahsi geçen rüya türleri dışında, çeşitli dini eserlerde rüyanın türleri ile ilgili temel sayılabilecek görüşlere bakılacak olunursa şu bilgilerin aktarılmasının faydalı olacağı düşünülmüştür.
“Sadık rüyaların doğruluğuna delalet ve sıhhatine şehadet eden birtakım deliller bulunmaktadır. Öyle ki, rüya gören şahıs uyku sırasında (bu deliller ve işaretler vasıtasıyla) Allah tarafından kendisine bir müjdenin verildiğini hisseder. Birinci alamet, rüya görenin derhal uyanmasıdır. Diğer bir alamet bu idrakin devamlı ve sabit olmasıdır. Çünkü bu rüya bütün teferruatıyla onun hafızasına nakşedilmiştir. Hiçbir şekilde yanılma ve unutma hali ona yol bulamaz. Şayet bir rüya, uykudan uyandıktan sonra ancak düşünülerek ve üzerinde durularak hatırlanabiliyor ve hatırlanınca da birçok tafsilatı unutuluyorsa o çeşit rüya aslı olmayan ahlam (karışık) denilen rüyalardandır.” (İbn Kesir, 1985: 4086, 4087).
“Peygamberlerin görmüş oldukları rüyaların birer vahiy olarak anlaşılmasına en büyük delillerden biri de Hz. İbrahim ve Hz. İsmail peygamberlerin kıssalarıdır. Şöyle ki, Kur’an’da ifade edildiğine göre Hz. İbrahim, oğlu Hz. İsmail’i rüyasında boğazladığını görmüş ve Hz. İsmail’e durumu anlatmış, onun da bu duruma rızasını aldıktan sonra onu boğazlamaya götürürken gökten bir kurbanlık indiği anlatılmaktadır. Burada bir peygamber olarak Hz. İbrahim’in rüyasında oğlunu kesiyor olarak görmesi daha sonra bütün insanlığı ilgilendirecek dini bir vecibeye işarettir. Zira peygamberlerin rüyalarının vahiy türünden olduğu kabul edilmektedir.” (Fahreddin Razi, 1995: 625).