Güneş ve Ay tutulmalarının insanlar üzerinde olumlu veya olumsuz etkileri olduğuna inanılır. Ancak bilimsel olarak kanıtlanmış değildir. Tutulmaların muhtelif doğa olaylarına da yol açtığı iddia edilmekle birlikte, bilimsel kanıtı yoktur.
Güneş ve Ay tutulmaları tabii olaylar cümlesindendir. İnsanlar, bu oluşumlara çok önem vermiş büyük afetlerin olacağının işareti olarak kabul edildikleri olmuştur.
Güneş ve Ay tutulmalarıyla ilgili birçok iddialar vardır. Ay ve güneş tutulmalarının, depremleri tetiklediği iddiaları bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa bile, tez olarak bilim adamları tarafından ortaya atılmıştır.
Güneş ve Ay tutulmaları Dünya yaratıldığından beri devam eden tabii olaylardır. İnsanlar, bu oluşumlara çok önem vermiş büyük afetlerin olacağının işareti olarak kabul edildikleri olmuştur.
İslâm dininde, Ay ve Güneş tutulmalarına özel bir önem verilmiştir. Hatta güneş ve ay tutulmalarının zararlarının bertaraf olması için kılınan sünnet namazlar vardır. Güneş’in tutulması sırasında kılınan sünnet namazına “KÜSUF”, Ay tutulması sırasında kılınan sünnet namazına ise “HUSUF” adı verilir.
Küsuf Namazı, Güneş tutulduğu zaman, ezansız ve kaamet yapılmadan en az iki rekat sünnet namazı kılınması şeklindedir. Bu namazı, tek başına kılmak mümkün olabileceği gibi, cemaatle kılmak da mümkündür. Kıraatin gizli veya açık olması da keyfiyete bağlıdır. Namazı kılan kişi veya kıldıran imam ister cehren okur, ister gizli, fark etmez. Namazdan sonra da güneş açılıncaya kadar kıbleye doğru ayakta veya oturarak beklenir. “Niyet ettim iki rekat Küsuf namazını kılmaya” şeklinde niyet edilir. Cemaatle kılınıyorsa niyete “uydum imama” ilâve edilir.
Husuf Namazı ise Ay tutulduğu zaman yine en az iki rekât olarak kılınır. Bu sünnet namazını evde, camide, iş yerinde kılmak mümkün olduğu gibi cemaatle veya tek başına da kılınması mümkündür.
Kur’an-ı Kerim’de de Husuf ve Küsuf namazlarına işaret bulunduğu beyan edilir. Kuran-ı Kerim’in bir ayeti buna işaret eder. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de “Ay tutulacağı zaman, güneş ile ay (tutulmuşken) bir araya getirileceği zaman, insan, ‘Nereye kaçabilirim?’ diyecek” buyrulmaktadır.
Başka bir ayet-i Kerime’de ise mealen: “Güneş de belli bir yere doğru yürümektedir. Bu da her şeyden üstün olup sonsuz bilgi sahibi olan (Allah’ın) belirttiği bir kanundur. Aya bakın: Biz ona da menziller tayin ettik. Bu menzillerin üzerinden yürüye yürüye sonunda bir dal gibi olup geri döner. Güneş, yıllık süreci esnasında hiçbir zaman aya yaklaşamaz. (Öyle olsa güneş sistemi altüst olur). Gece de ileri geçip gündüzü yakalayamaz. Bunlardan her biri belli bir yol üzerinde kolaylıkla yürümeye devam ediyor,” der.
Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED’İN (O’na, al ve ashabına salat ve selam olsun) mübarek oğulları Hazret-i İbrahim Efendimiz küçük yaşta vefat ettikleri zaman, o gece AY TUTULMASI vuku bulmuş. Saf ve temiz yürekli sahabe-i kiramlardan bazıları, Ay’ın tutulmasını, Hazret-i İbrahim’in vefatına hamletmişler:
-Hazret-i Resulullah’ın Oğlu vefat ettiği için üzüntüsünden AY TUTULDU! Demişler…
Bu haberler, Peygamber Efendimize ulaştığı zaman, hemen ashaplarını toplamış:
-“Ey Nas, biliniz ve duyunuz ki, Ay, Güneş ve diğer gök cisimleri, Yüce ALLAH’ın birer ayetleridir. Biri öldü diye (Peygamber çocuğu bile olsa) tutulmazlar. Kendileri için biçilmiş olan rolleri icra ederler.”